Ateşböceği: Çocuklara Işık Taşıyan Mobil Öğrenme Yolculuğu
Türkiye’nin dört bir yanında eğitimde fırsat eşitsizliğiyle mücadele eden çocuklar var. Deprem bölgesinde bu eşitsizlik daha da derinleşti. İşte tam da bu noktada Pınar, TEGV ve Twin Bilim güçlerini birleştirerek, “Tasarım Mucitleri Ateşböceği” projesini hayata geçirdi. Mobil bir öğrenme laboratuvarı olan bu özel TIR, çocuklara STEM temelli ve değerlerle harmanlanmış eğitim içerikleri ulaştırdı.
Projenin Çıkış Noktası ve Hedefi
Kasım 2023’te Adıyaman’da başlayan proje, depremden etkilenen bölgelerde çocuklara umut ışığı olmayı hedefledi.
İlk etapta 1.500 çocuğa ulaşıldı, önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 7.500 çocuğun eğitim alması planlanıyor.
Proje, yalnızca dersleri değil; çocukların hayal gücünü, problem çözme becerilerini ve yaratıcılıklarını destekleyen bir deneyim tasarımı sunuyor.
Paydaşlar – Güçlü Bir İşbirliği Modeli
Pınar (Yaşar Topluluğu): 50 yıllık marka yolculuğunda sosyal sorumluluğu her zaman ön planda tuttu. Ateşböceği projesinde finansal ve operasyonel desteği üstlendi.
TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı): Yıllardır sürdürdüğü Ateşböceği öğrenim birimleriyle saha deneyimine sahip. Çocuklarla birebir temas eden pedagojik liderlik TEGV’in omuzlarında.
Twin Bilim STEM eğitim içeriklerini ve “çift kanatlı eğitim” yaklaşımını projeye entegre ederek, teknolojiyi ve değerleri aynı potada buluşturuyor.
Ateşböceği’nin Yenilikçi Yönü
Ateşböceği, geleneksel sınıfın sınırlarını aşan bir gezici öğrenme ortamı.
İçinde 3D yazıcılar, elektronik eğitim kitleri, sensörler ve dijital içerikler bulunuyor.
Çocuklar tasarım odaklı düşünme adımlarını (empati → fikir geliştirme → prototipleme → test etme) deneyimliyor.
STEM kazanımlarıyla birlikte işbirliği, sorumluluk ve empati gibi değerleri de öğreniyorlar.
Bu, eğitimi yalnızca “bilgi aktarımı” olmaktan çıkarıp, hayata dokunan bir deneyim haline getiriyor.
Çocukların Gözünden Etki
Projeye katılan çocuklardan gelen geri bildirimler, projenin duygusal gücünü gösteriyor:
Çocuklar kendi elleriyle ürettikleri prototipleri ailelerine gösterdiklerinde hissettikleri gurur ve sevinç en değerli çıktı oldu.
Öğretmenler, çocukların özellikle yaratıcılık, ekip çalışması ve özgüven alanlarında gözle görülür gelişim kaydettiklerini aktardı.
Twin’in Vizyonunun Katkısı
Twin’in bu projedeki rolü, yalnızca teknoloji sağlamak değil:
Çift Kanatlı Eğitim Vizyonu: Çocukların hem bilimsel becerilerle hem de değerlerle donanmasını sağlamak.
STEM + Değerler Eğitimi: Teknolojiye hâkim olmanın yanında empati, iş birliği ve sürdürülebilirlik bilinci kazandırmak.
Erişilebilirlik: Twin içeriklerinin dijital uyumluluğu sayesinde mobil birimde her çocuğa ulaşmak mümkün oldu.
Twin için bu proje, “teknoloji + sosyal etki” denkleminde nasıl fark yaratılabileceğinin güçlü bir kanıtı.
Sürdürülebilirlik ve Uzun Vadeli Etki
Ateşböceği Projesi sadece bir eğitim TIR’ı değil, aynı zamanda kurumsal sosyal sorumluluk için model bir proje.
Şirketler için örnek: Pınar gibi köklü bir markanın, TEGV ve Twin ile yaptığı işbirliği diğer şirketlere de ilham verecek bir model oluşturdu.
STK’lar için örnek: Eğitimde fırsat eşitliği için mobil çözümler sunmak, STK’ların erişim stratejilerini dönüştürebilecek bir yaklaşım.
Uzun vadede etki: 7.500 çocuğa ulaşmakla kalmayacak; proje, geleceğin eğitim anlayışında erişilebilir, deneyimsel ve değer temelli öğrenmenin öncüsü olacak.
Sonuç: Bir Işık Binlerce Kalbi Aydınlatır
Ateşböceği Projesi, bir araya gelen üç paydaşın, Pınar’ın vizyonu, TEGV’in sahadaki deneyimi ve Twin’in çift kanatlı eğitim anlayışı, çocukların hayatlarına nasıl dokunabileceğini gösteriyor.
Bir TIR’ın içinden yükselen bu ışık, aslında geleceğin eğitim anlayışının da yolunu aydınlatıyor.
Young Guru Academy (YGA) mezunlarının kurduğu eğitim teknolojileri girişimi Twin, dünyaca ünlü TIME dergisi tarafından yayımlanan “Dünyanın En İyi Eğitim Teknolojileri Şirketleri 2025” listesine, Türkiye’den seçilen tek şirket oldu.
TIME ve Statista iş birliğiyle yürütülen bağımsız araştırmada, dünya genelinde 7.000’den fazla eğitim teknolojileri şirketi finansal güç ve sektörel etki kriterlerine göre değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda en yüksek puanı alan 350 şirket “Dünyanın En İyi Eğitim Teknolojileri Şirketleri” olarak seçildi. Twin, global ölçekte dünyanın en iyi 200 eğitim teknolojisi şirketi arasında yer aldı.
Twin CEO’su ve Kurucu Paydaşı Asude Altıntaş Güray, bu tarihi başarıyla ilgili şunları söyledi: “Eğitim teknolojileri alanında geliştirdiğimiz çözümler, sadece Yapay Zeka gibi geleceğin teknolojilerini öğretmekle kalmıyor; çocuklara bilimi daha iyi bir dünya için kullanmayı da öğretiyor. Bu başarı, ülkemizde başlayan sosyal etki yolculuğumuzun global ölçekte de değer gördüğünün en güçlü kanıtı.”
2017 yılında kurulan Twin Science, geliştirdiği Öğretmen Platformu, Öğrenci Uygulaması ve STEM setleriyle bugüne kadar 40 ülkede 4.000’den fazla okula ve 1,5 milyonun üzerinde öğrenciye ulaştı. Çocukları hem robotik, kodlama ve yapay zeka gibi geleceğin yetkinlikleriyle donatıyor hem de bu yetkinlikleri iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk gibi küresel problemleri çözmek için kullanmayı öğretiyor.
Twin; Intel, Google, Rolls-Royce, Microsoft ve Ford gibi global şirketlerle stratejik ortaklıklar kurarak, özellikle dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara en yeni STEM eğitimlerini ulaştırmaya devam ediyor. Ayrıca YGA ve TEGV gibi sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak Türkiye’nin deprem bölgelerinde eğitime katkı sağlıyor.
Dün sabah sınıfa girdiğimde, öğrencilerim bana ışığın nasıl yayıldığını sordu. Onlara, “Işık her zaman düz bir yol mu izler?” diye sordum. İşte bu soruyla başlayan maceramızda, Twin ile harika keşifler yaptık…
5.sınıf Fen Bilimleri dersinde “Işığın Dünyası” ünitesini işlerken kullandığım yöntemleri, Twin ürünlerini nasıl entegre ettiğimi ve öğrencilerimle birlikte gerçekleştirdiğimiz etkinlikleri paylaşacağım. Umarım bu blog tadındaki ders akışı sizlere ilham verir!
Ders Akışı: Işığın Dünyası
1. Bölüm: Işığın Yayılması (FB.5.4.1.1)
Derse ışığın yayılma biçimini anlamakla başladık. Öğrencilerimiz, Twin Işık Modülü sayesinde ışığın bir kaynaktan çıkıp her yöne doğrusal olarak yayıldığını gözlemlediler.Deney: Öğrenciler, ışık modülünü kullanarak karanlık bir ortamda ışığın yayılma yolunu gözlemlediler. Pipetler ve kartonlarla ışığın doğrusal yayılımını engelleyen ve yönlendiren yollar oluşturdular.Sonuç: Öğrenciler, ışığın her yöne doğrusal bir yol izlediğini gözlemleyerek bunu basit ışın çizimleriyle defterlerine aktardılar.
2. Bölüm: Madde ve Işık (FB.5.4.2.1)
Bu bölümde, maddelerin ışığı geçirme durumlarına göre sınıflandırılmasını ele aldık.Etkinlik: Öğrenciler, sınıfta bulunan farklı materyalleri (şeffaf dosya, karton, cam, buzlu cam vb.) kullanarak maddelerin ışık geçirgenliğini test ettiler.Sonuç: Maddeleri saydam, yarı saydam ve saydam olmayan olarak sınıflandırdılar. Ayrıca günlük hayattan örneklerle bu sınıflandırmayı ilişkilendirdiler. Öğrencilerden, maddelerin hangilerinin ışığı geçirdiğini, kısmen geçirdiğini veya hiç geçirmediğini tablolaştırarak sistematik şekilde ayrıştırmaları istendi. Saydam ve yarı saydam maddelerin kalınlığı arttıkça ışık geçirgenliğinin azaldığını belirttiler.
3. Bölüm: Tam Gölgenin Oluşumu (FB.5.4.3.1)
Tam gölgenin nasıl oluştuğunu anlamak için Twin Kütüphanesi’ndeki derslerden yararlandık. Ayrıca, ışık modülünü ve çeşitli saydam olmayan cisimleri kullandık.Deney: Öğrenciler, ışık modülüyle bir ekran üzerinde tam gölge oluşturdular. Gölgenin boyutunu etkileyen faktörleri (ışık kaynağı ve cismin konumu) gözlemlediler. (Haberleri yoktu ki yazılıda tam da bu konu çıkacaktı karşılarına 😊)Sonuç: Öğrenciler, tam gölgenin oluşumunu basit ışın çizimleriyle gösterdiler ve Twin Kütüphanesi’nden öğrendikleri sayesinde günlük hayattan örneklerle rahatlıkla ilişkilendirdiler.
Öğrencilerin Katılımı ve Yarışma Modu
Dersin sonunda öğrenciler, Twin platformunda kendi quizlerini tasarladılar. Bu quizler hem eğlenceli hem de öğretici bir değerlendirme aracı oldu. Ancak öğrencileri asıl heyecanlandıran, Twin platformuna yeni eklenen “yarışma modu” oldu. Yarışma modunu kullanarak hem eğlendiler hem de öğrendiklerini pekiştirdiler.
Sonuç ve Gözlemlerim
Bu ders sürecinde Twin materyalleri kullanmak, öğrencilerin katılımını artırdı, dikkatlerini derse yoğunlaştırdı ve bilimsel düşünme becerilerini geliştirdi. Özellikle yarışma modu gibi yenilikçi araçlar, öğrencilerimin motivasyonunu gözle görülür şekilde artırdı.Twin ışık modülü ve simülasyonlar, dersin daha etkili ve eğlenceli geçmesini sağladı. Twin Kütüphanesi’nde ışık simülasyonlarının sınırlı olmasına rağmen, bu araçlar öğrencilerin konuyu daha iyi anlamalarına yardımcı oldu. Dersten sonraki gün yapılan 2. Dönem 1. Fen Yazılı değerlendirmesinde, ışık öğrenim çıktılarına yönelik soruların %90’ı öğrenciler tarafından doğru cevaplandı. Bu, kullanılan yöntemlerin ve araçların ne kadar etkili olduğunu açıkça gösteriyor.Ayrıca, klasik parmak kaldırma yöntemiyle yapılan ölçme işlemleriyle karşılaştırıldığında, Twin platformundaki yarışma modu, öğrencilerin öğrenme motivasyonunu %50 oranında artırdı. Bu süreçte öğrenciler, bireysel ve grup çalışmalarıyla bilimsel gözlem yapma, sınıflandırma ve sonuç çıkarma becerilerini geliştirdiler.Bu ders, öğrencilerim için tam anlamıyla bir keşif yolculuğu oldu. Twin ışık modülü ve yarışma modu sayesinde, öğrencilerimin bilime olan ilgisi gözle görülür şekilde arttı. Twin STEM kiti ve dijital platformu ile gerçekleştirdiğimiz bu ders, sadece ışığın dünyasını keşfetmekle kalmadı, aynı zamanda öğrencilerimin bilimsel düşünme becerilerini de geliştirdi.Bu tür yenilikçi ve etkileşimli yaklaşımlar, geleceğin merak eden, sorgulayan ve çözüm üreten bilim insanlarını yetiştirmek için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Bu içerik en son 22 Temmuz 2025’te güncellenmiştir
Eğitim tutkusu, bir öğrenciyi nasıl dünya çapında bir bilim insanına dönüştürebilir?
Bu blog, eğitimcileri yapay zekâ destekli öğrenme çözümleriyle güçlendiren küresel eğitim teknolojisi markası Twin Science tarafından sunulmuştur.
Dr. Canan Dağdeviren’in ilham veren bilim yolculuğu, yalnızca genç kızlar için değil, her öğrenci için bilimin dönüştürücü gücünü gözler önüne seriyor. Eğitimde Yapay Zekâ, STEM ve uygulamalı öğrenme yaklaşımlarının sınıf ortamında nasıl etkili biçimde kullanılabileceğini görmek isteyen öğretmenler için Dağdeviren’in öyküsü ilham verici bir başlangıç olabilir.
1985 yılında İstanbul’da doğan Dağdeviren, Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine seçilen ilk Türk bilim insanı oldu. Aynı zamanda, icatları sayesinde Forbes’un “30 Yaş Altı Bilim İnsanı” listesine ve MIT Technology Review’un “35 Yaş Altı Mucitler” listesine adını yazdırdı.
Bu etkileyici başarı öyküsünün temelleri Kocaeli’de atıldı. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamlayan Dağdeviren, okuduğu iki kitap sayesinde fizik alanına yönelme kararı aldı. Bunlardan biri, babasının ona hediye ettiği kimyager ve fizikçi Marie Curie hakkında bir kitap; diğeri ise Türkiye’nin önde gelen teorik fizikçilerinden Prof. Erdal İnönü’nün bizzat verdiği “Anılar ve Düşünceler” adlı eserdi.
Çevresindeki pek çok kişi bir kadının fizikçi olamayacağına inansa da, annesi hariç, Canan Dağdeviren seçtiği yoldan vazgeçmedi.
Eğitimin Ona Sağladığı Altyapı Ne Oldu?
Türkiye’de aldığı eğitim, küresel başarıya nasıl zemin hazırladı?
2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Ardından 2009’da Sabancı Üniversitesi’nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği yüksek lisansını tamamladı. Dağdeviren, eğitim teknolojileri ve bilim alanlarında geliştirdiği yeniliklerin temelinde Türkiye’de aldığı bu güçlü teorik eğitimin yattığını söylüyor. Özellikle Hacettepe ve Sabancı üniversitelerinde katı hâl fiziği alanında derinleşerek, gelecekteki buluşlarının bilimsel altyapısını burada inşa etti.
Hangi Buluşları Eğitim ve Sağlık Alanında Devrim Yarattı?
İcatları hangi insan ihtiyaçlarına çözüm sundu?
Dağdeviren’in çalışmaları özellikle medikal teknoloji alanında büyük yankı uyandırdı. Geliştirdiği cihazlardan biri, on saniyeden kısa sürede ciltteki deformasyonları tespit edebilen, sensörlü ve insan tenine dövme gibi yapışabilen taşınabilir bir tanı aracı. Bu cihaz, cilt kanseri gibi hastalıkların erken teşhisinde devrim niteliğinde. Bu fikrin kaynağı ise oldukça kişisel: annesi bir gün ona “Yüz kremlerinin işe yarayıp yaramadığını gösterecek bir cihaz yapabilir misin?” diye sorduğunda, Dağdeviren bu fikri teknolojiye dönüştürdü. Bu da uygulamalı öğrenmenin yalnızca sınıflarda değil, yaşamın her alanında etkili olabileceğini gösteriyor.
Kalp Pili Enerjisini Nereden Almalı?
Kendi enerjisini üreten bir kalp pili nasıl çalışır?
Bugün kullanılan kalp pilleri genellikle 5–7 yıl içinde değiştirilmeye ihtiyaç duyar ve bu işlem cerrahi müdahale gerektirir. Ancak Dağdeviren’in geliştirdiği esnek ve giyilebilir kalp pili, doğrudan kalp, akciğer ve diyaframdan aldığı mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek kendi gücünü üretir. Bu cihaz, sadece tıp dünyasında değil, mühendislik temelli uygulamalar için de ilham verici bir örnektir.
Bu buluşun ardında yatan kişisel motivasyon da dikkat çekici: Dedesinin 28 yaşında kalp yetmezliğinden vefat ettiğini öğrenen Dağdeviren, aynı yaşa gelmeden önce bu alanda faydalı bir icat geliştirme sözü vermişti. Bu kalp pili, onun bu sözünü yerine getirmesinin bir simgesi.
Dağdeviren’in Parkinson Hastaları için Yaptığı İcat Ne?
Bu icat ne işe yarıyor?
Dağdeviren’in bir diğer icadı, Parkinson hastalarının beyinlerine doğrudan ilaç ulaştırmayı hedefleyen özel bir iğne. Koordinasyon bozukluklarını azaltmayı amaçlayan bu cihaz, teknolojinin insan yaşamını nasıl doğrudan etkileyebileceğini gösteriyor. Bugünlerde ise ekibiyle birlikte “elektronik sütyen” üzerinde çalışıyor. Meme kanserinden hayatını kaybeden teyzesinin anısına, erken teşhis için geliştirilen bu cihaz, uzun vadeli veri toplayarak kişiye özel tedavileri mümkün kılmayı hedefliyor.
Gençleri ilham veren örneklerle nasıl bilimle tanıştırabiliriz?
Canan Dağdeviren, Türkiye’den çıkmış en ilham verici bilim insanlarından biri. Ancak onun gibi isimlerin çoğalması, yalnızca bireysel başarılarla değil; sistemli bir şekilde eğitim teknolojileri (edtech), STEM, sanat ve bilimin desteklenmesiyle mümkün olabilir.
“Bilimin ve sanatın konuşulmadığı bir ülkenin gelişebileceğine inanmıyorum. O nedenle genç arkadaşların ve çocukların bilime merakını uyandırmak çok önemli. Bu noktada anne ve babalara çok görev düşüyor. Bilimin olduğu ülkede hem mutluluk oluyor, hem gelişim oluyor. Ben de bir şekilde bunu insanlara anlatmaya çalışıyorum, yaptığım çalışmalar ve verdiğim konuşmalarla birlikte. ‘Başımıza icat çıkarmayın’ sözü gereksiz bir söz. İnsanlar kendine güvenmeli. Bence herkes her şeyi yapabilir. Yeter ki istesinler.”
Sınıfınızda Canan Dağdeviren Gibi Bilim İnsanlarını Yetiştirmek Mümkün mü?
Eğitimde dönüşüm yaratmak için bugün ne yapabilirsiniz?
Canan Dağdeviren’in hikâyesi, bilimin sadece laboratuvarlarda değil; evde, okulda, sınıfta, yaşamın her alanında var olduğunu gösteriyor. Siz de kendi öğrencilerinize bu tutkuyu aşılamak istiyorsanız, onları sadece bilgili değil; merak eden, araştıran, üreten bireyler olarak yetiştirmeniz gerekir.
Günümüzün hızla değişen dünyasında, STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) tabanlı sürdürülebilirlik eğitiminin önemi göz ardı edilemez. Hem STEM hem de çevre eğitimi aracılığıyla, gelecek nesilleri sürdürülebilir bir gelecekte başarılı olmaları için gerekli beceri ve bilgiyle donatabiliriz. Bu önemli misyonun farkında olarak, Twin Science, Rolls-Royce ve Young Guru Academy (YGA), çığır açan bir iş birliğinde güçlerini birleştirdi. Amacımız, STEM ve Sürdürülebilirlik eğitimini yeniden tanımlayarak, dezavantajlı topluluklardaki çocuklara bu fırsatı ulaştırmak ve onları yarının yenilikçileri ve sorun çözücüleri olarak güçlendirmek.
Etkimizi artırma hareketine katılın!
Rolls-Royce Neden Twin Ürünlerini Kullandı?
Yenilikçi teknolojilerde öncü olan Rolls-Royce, uzun yıllardır gezegenimizin temel enerji ihtiyaçlarını karşılamayı ve bunu sürdürülebilir bir şekilde yapmayı taahhüt ediyor. Bu misyonunun bir parçası olarak Rolls-Royce, geleceğin çift kanatlı (yetkin ve vicdanlı) bilim insanları ve mühendislerini ilhamlandırmanın önemini vurguluyor.
Patrick Regis, YGA Zirvesi’nde
Young Guru Academy ve Twin Science ile ortaklık kurarak Rolls-Royce, STEM ve Sürdürülebilirlik eğitimi konusunda uzmanlığını harekete geçirdi ve geleceğin liderlerinin hayatlarında anlamlı bir değişim yarattı. Bu iş birliği sayesinde Rolls-Royce, dünya genelinde milyonlarca çocuğa ulaşarak onlara STEM sevgisi aşılıyor ve daha parlak, sürdürülebilir bir gelecek için gerekli becerileri kazandırıyor. Hedef, 2030 yılına kadar 25 milyon çocuğa ulaşmak.
Rolls-Royce, gelişmiş mühendislik ve teknoloji alanında küresel bir lider olarak, Twin Science’ı güvenilir bir ortak olarak seçerek özel bir STEM seti geliştirdi. Bu iş birliği, Rolls-Royce’un prestijli markası ile Twin Science’ın STEM ve sürdürülebilirlik eğitimi konusundaki uzmanlığını bir araya getiriyor. Twin Science seti temel alınarak, Rolls-Royce’un marka değerleriyle uyumlu kapsamlı ve ilgi çekici bir eğitim deneyimi sunuluyor.
Set, Rolls-Royce logosuyla süslenmiş elektronik bileşenler, modüller ve genç öğrenicilerin merakını uyandırmak ve onları ilhamlandırmak için tasarlanmış bir müfredat içeriyor. Bu yenilikçi yaklaşım, Rolls-Royce’un Twin Science’ın kaliteli STEM eğitimi sağlama konusundaki uzmanlığından faydalanmasını sağlarken, aynı zamanda markalarının mükemmellik ve yeniliğe olan bağlılığını yansıtıyor. Birlikte, Rolls-Royce ve Twin Science, gelecek nesil yenilikçileri, mühendisleri ve problem çözücüleri güçlendiriyor.
Young Guru Academy (YGA) Nedir?
Young Guru Academy (YGA), Türkiye’de kurulan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu ve liderlik okuludur. Eğitime ve mentörlüğe odaklanarak gençleri güçlendiren YGA, hayatları dönüştürmede ve genç yetenekleri yetiştirmede etkili bir rol oynuyor. Çift kanatlı bireyler yetiştirme konusundaki kararlılığı, Twin Science ve Rolls-Royce ortaklığının hedefleriyle mükemmel bir uyum sergiliyor. Gönüllü ağı ve saygın kurumlarla olan ortaklıkları sayesinde YGA, eğitim girişimlerine uzmanlık ve rehberlik sağlayarak bu girişimlerin etkisinin geniş bir kitleye ulaşmasını sağlıyor.
YGA, Eskişehir Ata Ortaokulu’nda dezavantajlı çocuklarla bir Bilim Seferberliği atölyesi düzenledi. Rolls-Royce Türkiye ofis çalışanları da bu atölyeye katılarak görüşlerini paylaştı.
Eğitimde Sosyal Etki için Birlikte Başarmanın Önemi
Eğitimde anlamlı bir değişim yaratmanın temeli iş birliğidir. Benzer hedeflere sahip kuruluşlarla ortaklıklar kurarak kaynaklarımızı, bilgilerimizi ve ağlarımızı birleştirerek daha büyük bir etki yaratabiliriz. Twin Science, Rolls-Royce ve YGA ortaklığı, iş birliğinin gücünü örnekleyerek kapsamlı STEM setleri ve müfredatları geliştirmek için her bir kuruluşun uzmanlığını bir araya getiriyor. Birlikte, kapsayıcı ve eşitlikçi kaliteli eğitime erişim sağlayarak, tüm geçmişlerden çocukları sürdürülebilirlik, bilim, teknoloji ve çevre konularında keşfe teşvik etmeye inanıyoruz.
Patrick Regis’in sözleriyle:
“Londra’da başladı ve bir yıl sonra buradayız. Şimdi küresel hale geliyoruz. Bu STEM setini her yerde kullanmamamız için bir sebep yok. Çocukların öğrenme arzuları aynı. Hepsinin aynı hedefleri var. Tebrikler!”
Patrick Regis, Rolls-Royce Başkanı
Ortaklığın Kapsamı
Twin Science, Rolls-Royce ve YGA ortaklığı, yalnızca STEM setlerinin temin edilmesinden çok daha fazlasını içeriyor. Birlikte, STEM tabanlı sürdürülebilirlik eğitiminin faydalarını dünyanın dört bir yanındaki dezavantajlı topluluklara ulaştırmayı taahhüt ediyoruz.
Kenya, Güney Afrika, BAE, Türkiye, Japonya, Singapur ve daha birçok ülkede öğrencilere ulaştık. Yerel eğitmenlere destek sağladık, onların öğretim yöntemlerini geliştirmelerine ve STEM setlerini sınıflarında etkili bir şekilde uygulamalarına yardımcı olduk. Ayrıca, akran öğrenimini kolaylaştıran ve öğretmen topluluğuna fikir, kaynak ve en iyi uygulamaları paylaşma imkanı sunan bir çevrimiçi platform oluşturduk.
Ortaklığın Etkisi
Bu program aracılığıyla, robotik, kodlama ve yapay zeka gibi konuları keşfetmelerine olanak tanıyan elektronik modüller ve parçalar içeren kapsamlı bir STEM seti tanıttık. Müfredatı 21. yüzyıl becerileri ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu hale getirerek, öğrencilere teknik bilgi sağlamanın yanı sıra eleştirel düşünme, problem çözme ve iş birliği becerilerini de teşvik ediyoruz.
“Bilim öğrenmek eğlenceli; bize olayların neden gerçekleştiğini açıklıyor. Bilim, hayatımızı kolaylaştıran makineler yapmayı öğrenmemizi sağlıyor.” – Lexy
“Bilim ve matematik her mesleğin temelinde. Her şey çok hızlı değişiyor ve bu değişime adapte olmanın anahtarı bilimdir.” – Patience
Eğitimde Eşitliği Teşvik Eden Sosyal Sorumluluk Projeleri
Twin Science olarak, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR) girişimleri kapsamında eğitim eşitliğini teşvik eden projelerde aktif rol alıyoruz. Tüm çocuklara, sosyo-ekonomik durumlarından bağımsız olarak eşit eğitim fırsatları sunmanın önemini anlıyoruz. Sektör liderleriyle iş birliği yaparak, öğrencilere bu önemli alanlarda potansiyellerini keşfetme fırsatı sunan hedefli sosyal sorumluluk projeleri geliştirdik ve uyguladık. Bu projeler, engelleri yıkarak her çocuğun kaliteli eğitime erişmesini sağlamak için tasarlandı ve daha parlak bir geleceğin yolunu açmayı hedefliyor.
Sonuç
Twin Science, Rolls-Royce ve YGA arasındaki dönüştürücü iş birliği, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir STEM eğitim ortamına doğru atılmış önemli bir adımdır. Birlikte, genç zihinleri güçlendiriyor, vicdanlı bilim ve teknoloji sevgisi aşılıyor ve daha iyi bir gelecek şekillendirmek için gereken becerileri geliştiriyoruz. İş birliğinin gücüne inanarak, her çocuğun potansiyelini ortaya çıkarma hedefiyle ilerliyoruz. Bu yolculukta, dünya çapında milyonlarca çocuğa ulaşmaya ve dijital çağda başarılı olmaları için onlara gerekli araçları ve fırsatları sunmaya devam edeceğiz.
Patrick Regis, Rolls-Royce Başkanı
Kenya, Güney Afrika, BAE, Türkiye, Japonya, Singapur ve daha birçok ülkede öğrencilere ulaştık. Yerel eğitmenlere destek sağladık, onların öğretim yöntemlerini geliştirmelerine ve STEM setlerini sınıflarında etkili bir şekilde uygulamalarına yardımcı olduk. Ayrıca, akran öğrenimini kolaylaştıran ve öğretmen topluluğuna fikir, kaynak ve en iyi uygulamaları paylaşma imkanı sunan bir çevrimiçi platform oluşturduk.
